Aylardır bugünü bekleyen, sabır ve azimle ilmek ilmek çalışan, ilerleyen değerli öğrenciler, aileler ve süreç boyunca emek veren öğretmenler var. Hepimize geçmiş olsun. Aylardır verdiğimiz emekler karşılığını elbette bulacaktır. Sadece bir sınavla başarının ölçülemeyeceğini biliyor; kazanılan sistemli çalışma alışkanlığının, tüm yaşamı olumlu yönde etkileyebileceğini de unutmuyoruz.
Bildiğimiz bir başka gerçek de şudur ki: Akademik başarı, bir bireyin değerini belirlemez. Bu süreçte birçok öğrenciyle tanıştım. Çocuklukla büyüme arasında bocalayan, parçalanmış ailelerin çocukları, maddi ve manevi zorluklar içerisinde mücadele eden, eğitimlerini sağlıklı bir şekilde sürdüremeyen, nörolojik olarak bu performansı göstermekte zorlanan ya da aile baskısı sebebiyle psikolojik olarak yıpranan nice öğrenciyle yollarımız kesişti. Her bireyin verdiği mücadele benzersizdi; dışarıdan göründüğü kadar kolay değildi.
Bu süreci öğrencilerle ve ailelerle birlikte yönetirken görevimin ne kadar kutsal olduğunu defalarca yeniden idrak ettim. Çünkü biliyorum ki, psikolojik olarak desteklenmeyen bir bireyden akademik başarı beklemek, haksızlık olur. Çok şükür ki, bu anlamda birçok öğrencide olumlu dönüşler aldık. Şimdi gelelim bugünkü sınavın değerlendirmesine:
Bu Yılki LGS, Gerçek Anlamda Seçici Bir Sınavdı
2025 Liselere Geçiş Sınavı, uzun süredir karşılaşmadığımız kadar kapsamlı ve seçici bir sınav olarak öne çıktı. Hangi dersi ele alırsanız alın, her biri kendi ağırlığını sınavın içine koymuştu. Tüm branşlar adeta, “Ben de bu yarışın içindeyim,” dedi. Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri her zamanki gibi ön planda yer alırken; İnkılap Tarihi, Din Kültürü ve İngilizce de sınavın belirleyici parçaları hâline geldi.
Türkçe, Zihinsel Dayanıklılık Gerektirdi
MEB’in kaynak kitapları, örnek soruları ve yıl içindeki denemeleri ne kadar faydalı olsa da; bu yıl en az üç Türkçe sorusu öğrenciler için ilk defa sınavda karşılaştıkları bir nitelikteydi. Bu sorular yalnızca okuduğunu anlamayı değil; çıkarım yapmayı, bilgileri sentezlemeyi ve eleştirel düşünmeyi de gerektiriyordu. Sözel oturum, alışılagelmiş sınav formatlarından farklı olarak hem yoğun dikkat hem de yüksek sabır isteyen bir yapıya büründü.
Fen Bilimleri Tarihe Geçti
Yaklaşık 2450 kelimelik uzunluğuyla bu yılki Fen Bilimleri testi, son yılların en uzun ve en zorlayıcı sınavlarından biri olarak kayıtlara geçti. Sözel oturumdan zihinsel olarak yıpranarak çıkan öğrenciler, Fen testinde ciddi bir dayanıklılık sınavına tabi tutuldu. Bu durum, kitap okumanın ve okuduğunu anlamanın yalnızca sözel değil, sayısal alanlar için de ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Öğrenciler, bu testi bitirene kadar zihinsel enerjilerinin büyük kısmını harcadılar ve Matematik oturumuna oldukça yorgun girdiler.
Matematik, Dereceleri Belirleyecek
2023 ve 2024 LGS sınavlarında daha ulaşılabilir bir çizgide ilerleyen Matematik, bu yıl bambaşka bir karaktere büründü. En az 5 ila 6 soru, çok aşamalı işlem gerektiren, ileri düzey mantık yürüten ve yüksek çözümleme becerisi isteyen sorulardı. Özellikle derece hedefleyen öğrenciler için Matematik, açık ara fark yaratan ve belirleyici bir branş oldu.
Yüzdeler ve Dengeler Baştan Yazılıyor
Şimdiden belirtmek gerekir ki; bu yılki sınav, önceki yıllara pek benzemeyen bir tablo sundu. Soru tarzları, değerlendirme yapısı ve sınavın genel yaklaşımı farklıydı. Bu nedenle alışık olmadığınız netler moralinizi bozmasın. Artık eski hesaplar geçerliliğini yitirdi; yüzdelikler ve sıralamalar yeniden şekillenecek. Gerçek tablo, sonuçlar açıklandığında kendini gösterecek.
Bu zorlu maratonu geride bırakan tüm öğrencileri, sürece sabırla eşlik eden aileleri ve büyük emekleriyle öğrencilerine ışık olan öğretmenleri yürekten kutluyorum. LGS 2025 yalnızca bir sınav değil; dayanıklılık, sabır, analiz gücü ve psikolojik sağlamlık sınavıydı. Hepinizle gurur duyuyorum. Sevgi ile kalın
Meryem Avcı
Profesyonel Eğitim Koçu /Yazar
15 Haziran 2025