TEFECİLİK VE YASA DIŞI BAHİS: SOKAĞIN SESSİZ KATİLLERİ VE DEVLETİN DUYMAK İSTEMEDİĞİ GERÇEK

Her gün yeni bir ölüm haberi…

Her gün yeni bir intihar…

Her gün bir ev daha sessizliğe gömülüyor.

Sebep?

Açık ve net: Tefecilik ve yasa dışı bahis.

Bu iki bataklık, insanları boğaza kadar borca, çaresizliğe ve sonunda ölüme sürüklüyor. Ama kimse doğru düzgün konuşmuyor. Çünkü herkesin konuşmaktan korktuğu bir gerçek var: Devlet bu konuda kör, sağır ve dilsiz kalıyor.

TEFECİLİK ARTIK MAHALLE ARASINDA SERBEST GEZİYOR

Eskiden tefecilik gizli kapılar ardında yapılırdı. Şimdi her mahallede, her sokakta, her kahvede aleni şekilde işliyor.

Faiz oranları uçmuş, ödeme günü gelmeyince tehditler, şantajlar, silahlar havada uçuyor.

Aileler parçalanıyor.

Gençler hırstan, çaresizlikten ya da korkudan kendini karanlığa bırakıyor.

Ve en acısı ne biliyor musunuz?

Tefeciler, devletin vatandaşına sunduğu resmi kredi şartlarından daha kolay para veriyor.

Bu sözün içinde bile büyük bir devlet ayıbı duruyor.

YASA DIŞI BAHİS: CEPLERİ DEĞİL, HAYATLARI YAKIYOR

Telefonu olan herkesin cebinde artık bir kumarhane taşıdığı bir çağdayız.

18 yaşındaki bir çocuğun 5 dakikada maaşı olmayan bir parayı kaybetmesi mümkün.

Sonra borçlar başlıyor, sonra tefeciler devreye giriyor, sonra tehditler, utanç, aile baskısı, psikolojik çöküş…

Ve yine ölüm…

Bu ülkenin gençleri geleceği planlamayı değil, “bugün borçları nasıl kapatırım” derdini düşünüyor. Bu tablo sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir çöküşün habercisidir.

Burada sert olacağım çünkü yumuşatacak bir şey kalmadı.

Devlet, yasa dışı bahisle mücadele ediyoruz diyor ama sokakta en az 10 farklı bahis ağı çalışıyor.

Her mahallede “bahisçi çocuklar” cirit atıyor.

Her gün yeni bir tefeci ağı ortaya çıkıyor.

Ama yakalananlar sadece küçük balıklar. Büyük balıklar hâlâ sokakta, hâlâ telefonda, hâlâ insan avlıyor.

Devlet, sorumluluğu vatandaşa yıkmayı bırakmalı.

Gerçek bir operasyon, gerçek bir kanuni düzenleme ve gerçek bir kararlılık şart.

Bunun adı güvenlik sorunu değil, bunun adı bir toplumun intiharıdır.

AİLELER DE SORUMLU

Gençler yalnız bırakıldı.

Ne aile takibi var, ne okul eğitimi, ne dini, ne ahlaki temeller.

İnsan boş kalınca, hayat boşluğunu en tehlikeli şeylerle dolduruyor.

Çocuk evde telefonla ne yapıyor?

Kimlerle yazışıyor?

Nereye para gönderiyor?

Kaç aile bunları gerçekten takip ediyor?

TOPLUMUN İÇİNDEN ÇÜRÜMEKTE OLAN BİR YARA BU

Tefecilik ve yasa dışı bahis artık birer ekonomik suç değil;

Bir toplumun kalbine sıkılmış zehirli bir kurşun.

Bugün bir genç düşüyor…

Yarın bir baba…

Ertesi gün bir aile yok oluyor…

Ve biz her şey normalmiş gibi yaşıyoruz.

Devlet artık masaya yumruğunu vurmalı.

Yargı gerçekten işlemeli.

Aileler çocuklarına sahip çıkmalı.

Toplum yasadışı parayı değil, helal parayı kıymetli görmeli.

Çünkü bu gidişatın sonu belli:

Bizi tefeciler değil, suskunluğumuz öldürecek.