MASAK'tan 377 kişinin mal varlığının dondurulmasına ilişkin açıklama

Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı, Türkiye'nin terör ve terörizmin finansmanı ile etkin bir şekilde mücadele etmek için ulusal ve uluslararası tüm hukuksal araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini bildirdi.

MASAK'tan yapılan yazılı açıklamada, terör örgütü üyesi toplamda 377 kişi, kuruluş ve organizasyonların Türkiye'deki mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin kararın Resmi Gazete'de bugün yayımlandığı hatırlatıldı.

Kararla ilgili açıklama yapılmasına gerek duyulduğu belirtilen açıklamada, 'mal varlığı dondurma' tedbirinin Türk hukukuna ilk olarak 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun ile girdiği kaydedildi.

Açıklamada, 'Anılan kanun uyarınca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1267, 1988, 1989 ve 2253 sayılı kararları kapsamında kişi, kuruluş ve organizasyonların malvarlığının dondurulabilmesi, Türkiye'nin yabancı devletlerden ve yabancı devletlerin Türkiye'den terörizmin finansmanı ile mücadele kapsamında malvarlığı dondurma talebinde bulunabilmesine imkan sağlanmıştır.

7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Kanun'un 38. maddesiyle de BMGK kararına ya da yabancı ülke taleplerine bağlı olmaksızın, ülkemizin terör örgütleri ile ilgili kişi, kuruluş ve organizasyonların doğrudan Türkiye'de bulunan malvarlıklarının dondurulması mekanizması ihdas edilmiştir.' ifadelerine yer verildi.

Bu kanunun 38. maddesine göre, Değerlendirme Komisyonunun önerisi ile Hazine ve Maliye Bakanı ve İçişleri Bakanı'nın kararına istinaden 'mal varlığı dondurma' işleminin tesis edildiğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

'Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan anılan karar ile Türk mahkemelerince terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY, DEAŞ, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütü üyesi olan toplamda 377 kişi, kuruluş ve organizasyonların ülkemizde bulunan tüm mal varlıkları dondurulmuştur. Ülkemiz, terör ve terörizmin finansmanı ile etkin bir şekilde mücadele etmek için ulusal ve uluslararası tüm hukuksal araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.'