
Şükretmeyenimiz yoktur. İster yüksek sesle söyleyelim ister kısık sesle…Rabbimizin verdiklerine, vermediklerine, aldıklarına, yana yakıla ettiğimiz ama zamanla unuttuğumuz şeylerin olmamasına şükredenlerimiz azımsanmayacak kadar çoktur.
İnsanoğlunun sabır konusundaki farklılığı, şükrün zamanını da etkiler. Kimi sabrın dozunu saatlerle ölçerken kimi bir ömür boyu zaman biçer. Sanırım dozun artışı imanımızla ve Allah’la olan yakınlığımızla da doğru orantılıdır. Yakınlık arttıkça sabır da artar. Nitekim namaz (ki Rabbimize yakınlığın en belirgin göstergesidir) ve sabır, Ayet-i Kerimelerde hep birlikte anılır.
Namazlarını hiç yüksünmeden kılanlara bir bakın, içinde bulundukları sıkıntılar ne kadar fazla ve şiddetli olursa olsun, hiç şikayet etmezler. Maddi sıkıntıları, sağlık sorunları vb. gibi şeyler onları şükretmekten asla alıkoymaz.
O zaman, bize verilen veya verilmeyenleri, kısa bir süre de olsa, düşünüp şükretmeye ne dersiniz? Şimdi yazımızı okumayı lütfen bırakın. Çevrenizde sizi bu kıymetli ibadetten mahrum edecek her şeye gözlerinizi kapatın. Aslında saniyelerinizi, bilemediniz bir-iki dakikanızı alacak bu aktiviteyi her gün yapalım.
Herkesin Şükür Listesi elbette ki farklı olacaktır. Birimizin olmadığı için şükrettiği şey, bir diğerimizin sahip olduğu için şükrettiği bir şey olabilir.
Neler var listenizde bilemiyorum ama Rabbimizin en razı olduğu işlerden birini yaptığımızın da farkına varıp ayrıca şükredelim J Çünkü Başucu Kitabımız’da Rabbimiz nankör insanlardan da, onlara vereceği cezalardan da bahseder.
Madem ki hayat kısa diyoruz, o zaman bu kısa sürede anlık şükürlerimizle nefes alış-verişlerimizi değerli kılalım.
Sahi nefes aldığımız veya aldığımız nefesi verebildiğimiz için de şükretmeliyiz şıkkı listenizde var mıydı?