Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı ve Türk Toraks Derneği KOAH Çalışma Grubu tarafından Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Prof. Dr. İlhan Vidinel Konferans Salonu’nda 18 Kasım Dünya KOAH Günü nedeniyle “Hasta Eğitim ve Bilgilendirme Toplantısı” yapıldı. Toplantıda konuşan Dr. Funda Elmas Uysal, KOAH’ın en önemli nedenin sigara olduğunu belirterek “Dünyada 1.1 milyar insan sigara kullanıyor. Yaklaşık 600 milyon insan KOAH’lı. KOAH nedeniyle dünyada her yıl 2.7 milyon insan ölüyor. Türkiye’de 14.8 milyon insan sigara içiyor, 5 milyonu KOAH’lı. 26 bin kişi her yıl KOAH nedeniyle ölüyor” dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün de bilgilendirme toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), nefes yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olarak tanımlanıyor. KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalık. KOAH dünyada çok görülen bir hastalık, 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH var. 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20 oranında bulunuyor” dedi.
Hastalığın belirtilerine de değinen Prof. Dr. Alev Gürgün, “40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan, meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp nefes ölçüm testini yaptırması gerekir. KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dünya KOAH günü nedeniyle bu vurguyu özellikle yapmak istiyoruz. Çünkü sigara içme oranı kadınlarda ve erkeklerde fazla ve bu hastalığın gidişatı da kötü olduğu için daha fazla tanınması ve toplumun daha çok bilinçlendirilmesi gerekiyor. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürree aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır” diye konuştu.