Mehmet Salih SEYHAN

Tarih: 26.12.2025 12:00

İnancı Aşağılayan Bu Küstahlık Nereye Kadar?

Facebook Twitter Linked-in

Bu nasıl özgürlük, Bu nasıl sessizlik?

Bir Müslüman ülkede yaşadığımızı söylüyoruz ama her geçen gün sormak zorunda kalıyoruz:
Biz ne ara bu hâle geldik?

Namazla alay eden videolar…
İbadeti küçümseyen sözler…
Kutsalı mizah malzemesi yapan paylaşımlar…

Ve ne acıdır ki bu çirkinlikler artık münferit değil; akım hâline gelmiş durumda. Peş peşe sosyal medyaya düşen görüntüler, bir toplumun inançla olan bağının nasıl hoyratça örselendiğini gözler önüne seriyor.

Bu ülkede namaz, sadece bir ritüel değil;
Bir duruştur.
Bir kimliktir.
Bir kulluk bilincidir.

Ama bugün gelinen noktada, ibadet edenle dalga geçmek “özgürlük”, saygı istemek ise “gericilik” olarak yaftalanıyor.
Burada durup sormak gerekiyor:
Özgürlük, başkasının kutsalını aşağılamak mıdır?

DEVLET NEREDE, DİYANET NEREDE?

Toplumun sinir uçlarıyla oynanırken, kutsal değerler alenen aşağılanırken, ilgili kurumların sessizliği vicdanları daha da yaralıyor.
Bu ülkenin bir Diyanet İşleri Başkanlığı var.
Bu ülkenin bir hukuku var.
Bu ülkenin inanç özgürlüğünü korumakla yükümlü bir devlet aklı var.

Peki bu görüntüler karşısında neden bu kadar sessizlik hâkim?

Kimse kimsenin inancına inanmak zorunda değil.
Ama herkes, başkasının inancına saygı duymak zorunda.

Bu, tartışmaya açık bir konu değildir.

SINIRSIZLIK ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR

Özgürlük; edep ister, sınır ister, sorumluluk ister.
Sınırı olmayan şey özgürlük değil, başboşluktur.
Ve başboşluk, toplumu çürüten en tehlikeli virüstür.

İnançla dalga geçmek, bir kesimi güldürürken;
Toplumun büyük bir kısmını incitiyor, öfkelendiriyor ve ayrıştırıyor.

Bu ateşle oynamaktır.

GEREKEN YAPILMALIDIR

Bu mesele “aman büyütmeyelim” denilecek bir konu değildir.
Bu mesele, toplumsal huzuru ve birlikte yaşama kültürünü doğrudan ilgilendirir.

Hukuk neyi gerektiriyorsa yapılmalıdır.
İnancı hedef alan, kutsalı aşağılayan bu pervasızlığa net ve caydırıcı bir duruş sergilenmelidir.

Çünkü sessizlik onaydır.
Görmezden gelmek cesaretlendirir.

Bu topraklar, ezanla yoğrulmuş topraklardır.
Namazla ayakta kalmış bir medeniyetin mirasını taşıyoruz.

Kimse bu mirası aşağılayamaz.
Kimse milyonların inancını oyuncak edemez.

Özgürlük adı altında saygısızlığa izin verilirse, yarın ortada ne özgürlük kalır ne huzur.

Ve unutulmamalıdır:
Bir toplum, kutsalını koruyabildiği kadar ayaktadır.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —