• BIST 100

    9364,55%0,16
  • DOLAR

    39,40% 0,10
  • EURO

    45,45% -0,17
  • GRAM ALTIN

    4286,21% 0,05
  • Ç. ALTIN

    6927,68% -0,09
Aşı karşıtlığında artış dikkat çekiyor
SAĞLIK
Tarih: 3.09.2024 19:26
Güncelleme: 3.09.2024 19:26
Kaynak: ILKHA
Aşı karşıtlığında artış dikkat çekiyor
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Aşı karşıtlığının son yıllarda artmaya başladığına dikkat çeken uzmanlar, bu durumun nüfuslar arasında aşılama oranlarının düşmesine yol açarak bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınmasında zorluk oluşturduğunu söylüyor.

Aşılamanın, kendimizi ve çocuklarımızı hastalıklardan korumak için yapabileceğimiz en önemli şey olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin,  aşılamanın önemi ve aşı karşıtlığı hakkında bilgi verdi.

Dünya çapında başarılı aşı geçmişine rağmen, birçok siyasi parti ve dini grubun aşı karşıtı harekete katılarak aşıların bilimsel güvenilirliğini sorguladığını ve kökenlerini eleştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Aşı karşıtı hikayeler, genellikle sosyal medya aracılığıyla çevrimiçi ve çevrimdışı olarak yayılır. İnternet, adeta komplo teorilerine dayalı hikayeler üretirken ‘zorla uygulanan hükümet ilaçları ve zorunlu tıbbi süreçlerle’ mücadeleye de davetiye çıkarıyor.” dedi.

Aşı ve sağlık bilgilerinin her zaman ulusal Sağlık Bakanlığı Aşı Portalı’ndan veya Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi güvenilir kaynaklardan alınması gerektiğine dikkat çeken Tekkeşin, “Sosyal medyadaki aşı bilgileri bilimsel kanıtlara dayanmayabilir ve çocuğunuzu ciddi bir hastalık riskine sokabilir. Mevcut tüm kanıtlar bize aşı yaptırmanın aşı yaptırmamaktan daha güvenli olduğunu söylüyor.” şeklinde konuştu.

Aşılar otizme neden olmaz!

Aşıların ne yapıp ne yapmadığına değinen Prof. Dr. Tekkeşin, şunları söyledi:

“Aşılar, sizi ve çocuğunuzu birçok ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hastalıktan korumaya yardımcı olur. Ailenizdeki ve toplumunuzdaki diğer insanları korur. Aşı olamayacak kadar küçük bebekler ve aşı olamayacak kadar hasta olanlar gibi aşı olamayan kişilere hastalıkların yayılmasını durdurmaya yardımcı olur. Tanıtılmadan önce sıkı güvenlik testlerinden geçer ve ayrıca tanıtıldıktan sonra da yan etkiler açısından sürekli olarak izlenir. Bazen uzun sürmeyecek hafif yan etkilere neden olarak, kendinizi biraz hasta hissetmenize, 2 veya 3 gün boyunca kolunuzda ağrı oluşmasına neden olabilir. Yeterli sayıda insan aşılanırsa bazı hastalıkları azaltır ve hatta ortadan kaldırabilir.”

Öte yandan aşıların bağışıklık sisteminin aşırı yüklenmesine neden olmayacağının veya zayıflatmayacağının altını çizen Tekkeşin, “Çocuklara ve yetişkinlere aynı anda birkaç aşı yapmak güvenlidir ve bu, gereken enjeksiyon miktarını azaltır. Aşılar cıva (tiyomersal) veya zarar veren hiçbir bileşen içermez. Daha güvenli ve daha etkili hale getirmek için gerekli olan bileşenler içerir. Otizme neden olmaz. Çalışmalarda kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (KKK) aşıları ile otizm arasında bir bağlantı olduğuna dair hiçbir kanıt bulamamıştır.” şeklinde konuştu.

“Aşılar her yıl dünya çapında milyonlarca ölümü önler”

Aşılamanın, kendimizi ve çocuklarımızı hastalıklardan korumak için yapabileceğimiz en önemli şey olduğunu hatırlatan Tekkeşin, “Her yıl dünya çapında milyonlarca ölümü önler. Tanıtıldığından beri uygulanan aşılar ile milyonlarca insanı öldüren veya sakat bırakan çiçek hastalığı, çocuk felci ve tetanos gibi hastalıklar ya ortadan kalktı ya da artık çok nadir görülüyor. Kızamık ve difteri gibi diğer hastalıklar, aşılar tanıtıldığından beri her yıl çok düşük sayıda vakaya düştü. Ancak, insanlar aşı olmayı bırakırsa, bulaşıcı hastalıkların hızla tekrar yayılması mümkündür.” uyarısında bulundu.

“İnsanların yüzde 90'ından azı aşılanırsa hastalıklar hızla tekrar yayılabilir”

KKK aşısının, kızamık ve kabakulak hastalıklarına karşı en iyi koruma olmasına rağmen dünyada tekrar bu hastalıkların görülmeye başlandığına dikkat çeken Tekkeşin, “Bu ciddi bir durumdur çünkü kızamık, menenjit gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir ve kabakulak da işitme kaybına neden olabilir.” dedi.

Çocukların yüzde 95'inin KKK aşısı olması halinde, kızamığın tamamen yayılmasının durdurulacağını da dile getiren Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Ancak, insanların yüzde 90'ından azı aşılanırsa kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hızla tekrar yayılabilir. En iyi korumayı sağlamak için herkes aşı takvimlerini güncel tutmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Aşılar bağışıklık sistemini eğitiyor…

Aşıların nasıl çalıştığına da değinen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Aşılar bağışıklık sisteminize sizi hastalıklardan koruyan antikorları nasıl üreteceğini öğretir. Bağışıklık sisteminizin bunu aşı yoluyla öğrenmesi, hastalıkları yakalayıp tedavi etmekten çok daha güvenlidir. Bağışıklık sisteminiz bir hastalıkla nasıl savaşacağını öğrendiğinde, size genellikle ömür boyu koruma sağlayabilir. Aşı yaptırmak, ‘sürü bağışıklığı’ yoluyla tüm topluluğa da fayda sağlar. Yeterli sayıda insan aşılanırsa, hastalığın aşı olamayan kişilere yayılması daha zordur.”

“Aşı karşıtı hareketler dünya çapında artıyor”

Aşıların tüm zamanların en başarılı kamu müdahalelerinden biri olmasına rağmen, bazı ebeveynlerin aşı güvenliği konusunda endişe duymaya devam ettiğine vurgu yapan Tekkeşin, “Ebeveynlere aşılar hakkında güvenilir, kanıta dayalı bilgiler sağlamak, aşı riski iletişiminin önemli bir bileşenidir.” dedi.

Geçtiğimiz on yılda yayınlanan yeni araştırmalara değinen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, şunları aktardı:

“Araştırmalar aşı karşıtlığının son yıllarda dünya çapında, hatta sağlık çalışanları arasında bile arttığını öne sürüyor. Aşı karşıtlığı, nüfuslar arasında aşılama oranlarının düşmesine önemli ölçüde katkıda bulunur ve bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alma ve pandemi önleme açısından halk sağlığı için önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Öyle ki, aşı gerekliliklerine karşı çıkan bir grup, ciddi bir tehdit ortamı oluşturarak çocuk aşılama oranlarında ulusal düşüşe ve önlenebilir ölümcül hastalıkların yeniden ortaya çıkmasına yol açabilmektedir.

İnsanların hayatlarını tehlikeye atan aşı karşıtı politikalar, bu grubun söylemi olmuş durumda. Pandemi kısıtlamalarına ve koronavirüsle mücadele için tanıtılan aşıların güvenliği hakkındaki yanlış bilgilerin yayılması ile bu tepkinin bir parçası olarak hareket etmektedirler. 2020'den önce, tıbbi zorunluluklar öncelikle okul çağındaki çocukları, üniversite öğrencilerini ve sağlık çalışanlarını etkiliyordu. Ancak, 2020'den sonra zorunluluklar herkesi bir şekilde etkilemeye başladı. Özellikle ileri yaşlar için farklı grip tipleri ve boğmaca gibi aşılanma tedbirleri önem kazandı.”

Yanlış politika, tıbbı yenecek mi?

Bazı ülke veya eyaletlerde aşı erişimini sınırlayacak, okullarda ve işyerlerinde aşı muafiyetlerini teşvik edecek yasa tasarılarının hazırlanmaya çalışıldığına işaret eden Tekkeşin, “Maske takma ve aşılarla ilgili halk sağlığı zorunluluklarını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Herkesin kendi sağlık kararlarını verme fırsatına sahip olması, sorumluluğunu alması ve sonuçlarına katlanması gerekliliğini savunan ‘Tıbbi özgürlük’ hareketi güç kazanırken, çocukluk aşılama oranları düşmeye devam ediyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ne (CDC) göre, Amerika’da, ebeveynleri tarafından aşı yaptırmaktan vazgeçen anaokulu öğrencilerinin oranı 2022-2023 okul yılında yüzde 3'lük yeni bir zirveye ulaşmış durumda ve bu da halk sağlığı uzmanlarını endişelendiriyor. Artan aşı karşıtlığı, geçen yıl düşük aşılama oranlarına sahip topluluklarda maalesef kızamık salgınına yol açmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Aşı biliminin çarpıtılmasının yaratabileceği tehlikenin boyutlarının çok ürkütücü”

Asılsız iddiaların ‘sağlık dezenformasyonunun kasıtlı olarak yayılması’ olarak yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, aşı biliminin bu şekilde çarpıtılmasının yaratabileceği tehlikenin boyutlarının çok ürkütücü olduğunu söyledi.

Aşı karşıtlığı ile ilgili en belirgin faktörlerin yapısal olduğuna dikkat çeken Tekkeşin, aşı karşıtlığının nedenlerini şöyle açıkladı:

“Sağlık ve sosyoekonomik eşitsizlikler ve adaletsizlikler, etkili kamu sağlığı mesajlarının eksikliği, etnik azınlık gruplarını içeren etik olmayan araştırmalar ve yapısal ırkçılık, sosyal dezavantajlar, yani daha düşük eğitim seviyeleri ve yüksek kaliteli, doğru bilgilere erişimin olamaması, çevrimiçi platformlar aracılığıyla yanlış bilgi, dezenformasyon, komplo teorileri ve söylentilerin giderek yayılması, sosyoekonomik eşitsizlikler ve aşı teslimat süresi, yeri ve maliyeti gibi erişim yeteneğindeki engeller aşı karşıtı girişimlere neden olabiliyor.”

Aşı karşıtlığı Nijerya’da çocuk felci vakalarını artırdı!

Aşı karşıtlığının, bağışıklama programlarının başarısını ve etkinliğini doğrudan etkilediğine vurgu yapan Tekkeşin, “Aşı karşıtlığının aşı talebine zarar verdiği bilinmektedir, bu da aşılamanın kapsamını ve salgınları kontrol altına almayı almayı engeller.” dedi.

Aşı karşıtlığının, bireylerin ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler ile toplumun tamamı için tehlike oluşturduğunun altını çizen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Bu söylemlerin özellikle çocuk felci veya kızamığa uygulanması durumunda dünya olarak nerede olacağımızı tahmin edebilmemiz mümkün. Örneğin, bu sebeple Nijerya'da 2002 ile 2006 yılları arasında vakalarda çocuk felci vakaları beş kat artmıştır. Bunun nedeni, söylentiler ve hükümete duyulan güvensizlik nedeniyle çocuk felci aşısının boykot edilmesinden kaynaklanmıştır.” diyerek sözlerini tamamladı. (İLKHA)

Gazze'deki direniş, ortak operasyonlarla işgalcileri öldürüp yaralıyor

Elektrik ve su sorunu küçükbaş hayvan üreticilerini bezdirdi

Genetik testler otizmi net göstermez, riski ortaya koyar!

Devrim Muhafızları: Operasyonlar siyonist rejim yıkılana kadar sürecek

Bakan Şimşek'ten cari açık mesajı

Nijeryalı Eğitimci İdriss: Eğer bu kadar insanın ölmesi sizi bir araya getiremiyorsa, diyecek söz yok

Vali Yavuz: Bağımlılık, yalnızca bedenleri değil, zihinleri ve iradeyi de esir almaktadır!

İran medyası: Tahran'ın füze harekatında siyonist istihbarat subayları öldü

Siyonist Katz: ABD, savunmamızda bize destek veriyor, bugün Tahran’a saldırılar düzenleyeceğiz

HÜDA PAR'dan valiliğe çağrı: Siyonist katilin İstanbul'umuzda konser vermesi büyük bir züldür

Şanlıurfa'da kamyonet şarampole devrildi: 1 kişi yaralandı

DMM, “Bakanlık koruması altındaki 5 çocuk intihara kalkıştı” iddialarını yalanladı

Türkiye’nin orman alanı 23,4 milyon hektara yükseldi

Ceyhan Belediyesi’nde başkanlık koltuğu yine Aydar ailesine geçti

Şanlıurfa’da tarla yangını: 100 dönüm buğday kül oldu

Gazze Şeridi'nde şehit sayısı 55 bin 493'e ulaştı

Kaçak yapılaşmaya geçit yok!

Pakistanlı Dr. Şevket Javaz: Birlik olmadan Filistin’in kurtuluşu mümkün değil

Evde çıkan yangında mutfak küle döndü

Küresel Gazze Yürüyüşü'ne katılan Elibüyük, Mısır'da yaşadıklarını anlattı

Emekli öğretmen hüsn-i hat sanatıyla hayatını baştan yazdı

Üç tır çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı

Aktan: Düğünlerde Kur'an ve sünnete uygun bir duruş sergilenmeli

Battalgazi Belediyesi'nden yeşil alan atağı

11’inci kattan düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi defnedildi

Endonezyalı Siyaset Bilimci Didik: Bir Müslüman’ın en büyük sınavı Filistin’e karşı tutumudur

Elazığ Ovası’nda 2025 yılı fiğ hasadı başladı

DSÖ: Gazze hastanelerinde 2 milyon kişi için sadece 1500 yatak kapasitesi kaldı

Elazığ'da, Gazze'ye giden aktivistler coşkuyla karşılandı

Sarayiçi İlkokulu öğrencileri 20 Gazzeli yetime sponsor oldu

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Gazze'deki direniş, ortak operasyonlarla işgalcileri öldürüp yaralıyor

Elektrik ve su sorunu küçükbaş hayvan üreticilerini bezdirdi

Genetik testler otizmi net göstermez, riski ortaya koyar!

Devrim Muhafızları: Operasyonlar siyonist rejim yıkılana kadar sürecek

Bakan Şimşek'ten cari açık mesajı

Nijeryalı Eğitimci İdriss: Eğer bu kadar insanın ölmesi sizi bir araya getiremiyorsa, diyecek söz yok

Vali Yavuz: Bağımlılık, yalnızca bedenleri değil, zihinleri ve iradeyi de esir almaktadır!