“Ey insan!
Senin elinde gayet zayıf, fakat seyyiâtta ve tahribatta eli gayet uzun ve hasenatta eli gayet kısa, cüz-ü ihtiyarî namında bir iraden var.
O iradenin bir eline duayı ver ki, silsile-i hasenatın bir meyvesi olan Cennete eli yetişsin ve bir çiçeği olan saadet-i ebediyeye
eli uzansın. Diğer eline istiğfarı ver ki, onun eli seyyiâttan kısalsın ve o şecere-i mel’unenin bir meyvesi olan zakkum-u Cehenneme yetişmesin.
Demek, dua ve tevekkül meyelân-ı hayra büyük bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tevbe dahi meyelân-ı şerri keser, tecavüzâtını kırar.” (RNK)
Cüz-ü İhtiyarî istemek,arzu etmek,tercih etmek iradesidir.
Cüz-ü İhtiyarî denilen ve insanı saadete veya felakete götüren bu küçük hareketli ama büyük neticeleri doğuran şeye,dikkat etmek gerekir.
Hem dünyada hemde ukbada neticeleri var.
Dünyada gönülleri kırıp yok edebilir veya gönüllerin sultanı olur.
Ahiret için ya cenneti kazanır,yada cehenneme ehil bir vaziyete girer.
Cüz-ü ihtiyarî,
Allah’ın insanlara imtihan için verdiği İRADE’dir.Kötülüğe ve iyiliğe uzanma gücüdür.
“Bir millet, kendi durumlarını değiştirmedikçe,Allah onların durumlarını değiştirmez”
(Ra’d 13/11).
Kullar, iradelerinde tamamen hür ve bağımsızdır.
İRADENE SAHİP ÇIK EY İNSAN !
Eğer bir eline duayı, bir eline de istiğfarı alıp, eneyi bir tarafa atarsa,kazançlı çıkar.Şeytanın desisesinden kurtulur İnşallah.
Cehennemin zakkum meyvelerine uzanmanın bedeli ağırdır.
Allah’ın emirlerine isyandır.
Dua ve tevekkül ile Yaradana sığınmak,hayırlara meylettirir insanı.Kötülüklerden alıkoyar.
Peygamber efendimiz der ki;
“İNSANLARIN HAYIRLISI İNSANLARA FAYDALI OLANDIR”
İşte cüz-ü ihtiyarî ile güzel şeyleri yapmak elimizde.
Hz. Peygamber (ASM),
bir hadiste şöyle buyurmaktadır: “Her doğan çocuk İslâm fıtratı üzere doğar.
Sonra ana-babası onu ya yahudileştirir, ya Mecusileştirir, yahut hristiyanlaştırır… ”
(Müslim, Kader 25).
Ama ergenlik döneminden sonra başlayan kulluk vazifesi,insanı araştırmaya,sorgulamaya ve yaratıcısını düşünüp NEDEN,NİÇİN,NASIL soruları ile varlığını bulmaya çalışması İRADESİ’ni gösterir.Buda cüz-ü ihtiyarîdir.
KADER’i mazeret olarak ileri sürenlere karşı Allah, bu mazeretlerinin doğru olmadığını, yaptıklarının kendilerine ait olduğunu söylemektedir: ”(Allah’a) ortak koşanlar:
Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O’ndan başka hiç bir şeye tapmazdık ve O’nsuz hiç bir şeyi haram kılmazdık dediler. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen yalnız açıkça tebliğ etmek değil mi” (en-Nahl, 16/35).
İnsan olarak, yaptıklarımızı,irademizi sorgulayalım.
Cüz-ü İrademizi hayırda kullanalım.
Hayatı anlamlı kılıp,güzelliklere güzellik katalım derim.
İnsan,irade ve isteğinin dışında kalan durumlardan sorumlu tutulmayacaktır.
“Allah, kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemez. Herkesin kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. ” (el-Bakara, 2/286)
Allah bizim irademizi hayırda sabit kılsın.Şerleri de bertaraf etsin.AMİN.