KANAYAN GENÇLİĞİMİZ…
Bu zamanda gençlik başına buyruk olmuş,bu alemde gezinip duruyor.
Kimi sarhoşluğa,kimi uyuşturucu bataklığına saplanmış,kimi de ahlak dejenerasyonuna uğramıştır. Tabi ki ,düzgün yaşama uygun hareket eden gençliğimiz de vardır.Ve takdire şayandır.
Bu dünyada İnsan hayatı,
anne karnında başlayıp kabire kadar devam eden bir yolculuktur.Gençlik dönemi en önemli bir bölümü teşkil eder.
Dinçtir,dinamiktir.Güçlü ve kuvvetlidir.Kanı delice aktığından DELİKANLI unvanını almıştır.
Eğer bizler gençliğimize sahip çıkmazsak,
Eğer onları güzel ahlakla nakış nakış işlemezsek,
Eğer Yaratanı ve bu dünyaya neden geldiğimizi anlatmazsak,
Eğer aile kavramında saygı ve sevgiyi vermezsek,
Eğitiminde yanında olup dürüst bir yaşamı öğretmezsek,
İşte o zaman,
KANAYAN GENÇLİK görürüz.
İşte o zaman,
YARALI VE SALDIRGAN bir gençlikle karşılaşırız.
İşte o zaman,
Manevi duygulardan yoksun,madde peşinde koşan,
Anne ve babasına isyankar bir GENÇLİK çıkar karşımıza.
Bedîüzzaman Hazretleri diyor ki;
“Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?
Yok, yok!
Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz.
Âgâh olunuz ki,
siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe, hamiyet dâvâsında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu surette ittibâınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır.”
Öncelikle aileler evlatlarına sahip çıkmalı,maddi ve manevi değer katmalıdır.
Devlet olarak eğitimde çöp bilgilerle değil,kişiye değer katan,tarihini doğru anlatan saygın öğretmenleriyle toplumu güzelleştiren çabalarda bulunmalıdır.TV dizileri ve sosyal platformların içerikleri,toplum ahlakını bozan,gençliği sefahete iten kirlilikten temizlenmelidir.
Gençliğimiz vazgeçilmez unsurlarımızdır.
En önemli terbiye iman ve
Kur’an ahlakındadır.
Allah korkusu ve sevgisine inanan gençliğe güven tamdır.
Risale-i Nur ‘da;
“Eğer terbiye-i Kur’âniye ve Nurun hakikatleriyle kendini muhafaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mes’ut bir Müslüman ve sair zîhayatlara,
hayvanlara bir nevi sultan olur.”
“Yaz güze ve kışa yer vermesi
ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyyetinde gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek.” diyor Üstad.
Elbette birgün gençliğimiz bitecek ve ihtiyarlığa adım atacağız.
Gücümüzü zulme değil merhamete,
sefâhete değil ahlaka,
Tüketime değil Üretime,
Ayrımcılığa değil,birlik ve beraberliğe harcamalıyız.
Hakka ve hakikate koşan gençlerimiz bizim umudumuz olacaktır.Kanamalara merhem olup iyileştirecektir.
Güven duygusu oluşacak,
sevgi ve saygı artacaktır.
Birgün ihtiyar ve aceze olacağını bilen gençlerimiz,yaşlılarımız ile anne ve babalarına daha merhametli olacaktır.Haklarına riayet edip gönüllerini kazanacak,sevilip sayılacaktır.
KANAYAN GENÇLİĞİMİZİ kurtarmak elimizde ve dilimizdedir.
Hep birlikte gayret edip onları kazanalım.
Yaralarına merhem olalım.
Ailece ve Devletçe sahip çıkalım.
Neslimiz artsın ve güzelleşsin böylece.
Bunu yaparken;
İmanla,aşkla,şefkatle ve şevkle heyecan duyalım.
Neme lazım,bana ne hastalık duyarsızlığı bizi boğar birgün
TERTEMİZ BİR GENÇLİĞİ KAZANMAK DİLEĞİYLE….