tipobet çorlu halı yıkama casibom Casibom escort izmir betkom onwin mariobet sultanbet wonodd melbet onbahis megapari diyarbakır masaj salonu antalya psikolog grandbetting truvabet bahiscasino tarafbet bahiscom mariobet betist markajbet betine matadornet casibom belugabahis betebet 1xbet asyabahis casinovale discountcasino elexbet favoribahis esenyurt masaj salonu bahiscom bahiscom belugabahis belugabahis betist betist celtabet celtabet klasbahis klasbahis mariobet mariobet restbet restbet tarafbet tarafbet tipobet tipobet casibom casibom casibom casibom starzbet sahnebet limanbet redwin matadorbet matadorbet betkom betkom bodrum escort casibom casibom casibom casibom 7slots bahigo bahis1000 bahisal baymavi baywin betexper betkanyon betkolik betkom betlike betmatik betnis betonred betorspin betpark betper betroad betsat bettilt betturkey betvole 24win cratosslot elitbahis favorisen funbahis gorabet hilbet ikimisli imajbet intobet jasminbet Serdivan escort jetbahis kralbet ligobet lordbahis marsbahis meritking milanobet mobilbahis mostbet mrbahis neyine noktabet norabahis oleybet onbahis onwin orisbet parmabet perabet piabet pinup pokerbeta pusulabet redwin rexbet romabet sahabet savoybetting betkom bahis siteleri blackjack siteleri CasinoBonanza casino bonanza deneme bonusu rulet siteleri sweet bonanza casino siteleri casino siteleri casino siteleri 1xbet bahis siteleri supertotobet tulipbet tumbet padisahbet vdcasino venusbet winxbet ankara escort ladesbet giriş ladesbet giriş marsbahis Casibom güncel giriş 7slots asyabahis bahis1000 bahisal bahsegel baywin betebet betexper betkolik betmatik betonred betorspin betroad bettilt betturkey betvole casibom cratosslot dumanbet elitbahis extrabet funbahis gorabet grandpashabet hilbet imajbet jasminbet kalebet kralbet limanbet maltcasino markajbet matbet milanobet mobilbahis mostbetgiris neyine norabahis onwin palacebet parmabet perabet pokerbeta redwin rexbet rokubet sahabet savoybetting tarafbet truvabet tumbet xslot artemisbit baymavi betebet betkolik betkom betper bettilt celtabet imajbet klasbahis ligobet limanbet mariobet matbet neyine sahabet Kadıköy Escort ataşehir escort pendik escort casibom https://www.101tally.com/ Beylikdüzü Escort eskişehir halı yıkama istanbul escort bayan https://litkovskaya.com/ marsbahis bahiscom casibom mariobet ankara escort escort ankara fixbet giriş adresi Matadorbet Sekabet anadolu yakası escort Thesakultah 2024
DOLAR 32,3688 % -0.36
EURO 34,7058 % -0.31
STERLIN 40,5757 % -0.37
FRANG 35,4854 % 0
ALTIN 2.400,14 % -0,93
BITCOIN 57.833,77 1.384

‘Kronik ağrı sendromu psikolojinizi de etkileyebilir’

Vücudun uyarıcı sinyali olan ağrının 3 aydan uzun sürmesi halinde kronikleştiğini belirten Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, “Kronik ağrıda sadece ağrı yoktur. İyileşme adına umudunu kaybetmiş, çaresiz, huzursuz, sabrı ve dayanma gücü tükenmiş, ağrı hakkında kendine has tecrübeler edinmiş kısaca duygusal, psikolojik, fiziksel ve ruhsal olarak etkilenmiş bir hasta vardır artık” dedi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
‘Kronik ağrı sendromu psikolojinizi de etkileyebilir’

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Algoloji Polikliniği’nden Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, kronik ağrıların tedavisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Alıcı, ağrının uyarıcı bir bulgu olduğunu belirterek, “İster baş ağrısı olsun ister karın ağrısı isterse vücudumuzun başka yerinden kaynaklanan ağrılar olsun hepimiz hayatımızın herhangi bir döneminde mutlaka ağrı çekeriz. Ağrı çekmek insanın doğasında vardır. Aslında ağrı uyarıcı bir bulgudur. Vücudumuzda bir şeylerin yanlış gittiğini gösteren bir sinyaldir. Yani ağrı bizim dostumuzdur. Bizi çare aramak amacıyla doktora yönlendirir. Biz ağrıyı gerçek ya da ihtimal bir doku hasarıyla ilgili insanın geçmişteki tüm deneyimlerini de kapsayan hoş olmayan duyusal ve duygusal bir deneyim olarak tanımlıyoruz. Ağrılarımızın çoğu geçicidir. Ağrıya sebep olan hastalığı çözdüğümüz zaman ağrı kendiliğinden veya ağrı kesici kullandığımızda veya çeşitli davranışlarla geçer ve bir daha başlamaz. Biz bu tür ağrıyı akut ağrı olarak adlandırıyoruz. Aynı ağrı geçmez devam ederse veya tekrarlarsa ve devam süresi 3 ay gibi bir süreyi geçerse ağrının kronikleşmesinden bahsederiz” dedi.“Kronik ağrı çok boyutlu bir sendromdur”Kronik ağrının 3-6 aydan daha uzun süren ve uzun süreli tedavi gerektiren, kişiye özel ve çok boyutlu yaşantısı olan, duyusal, duygusal, davranışsal ve bilişsel bileşenleri içeren ağrı olarak tanımlandığına dikkati çeken Prof. Dr. Alıcı, “Ağrının başlamasından sonra devam eden kronikleşme sürecinde ağrının koruyucu uyarıcı sınırlayıcı etkisi bir yere kadardır. Kronikleşme sürecinde ağrı tedavisi için kişi büyük bir umutla çareler arar. Bireysel gayretler gösterir. Bu gayretler ve çareler arayışında ağrının geçeceğine dair bir umut vardır. Umudun ve bireysel gayretlerin tükendiği yerde ağrı kronikleşmeye başlamıştır artık. Akut ağrı döneminde tehdide hızlı bir şekilde tepki vermemizi sağlayan kaygı tarzında olan bireyin psikolojisi, ağrının devam etmesi sonucunda kronik ağrının psikolojik bileşeni olan depresyona döner. Artık ağrının çok boyutlu, çok disiplinli bir şekilde incelenip tedavi edilmesini gerektiren, ağrının başlı başına bir hastalık olarak kabul edildiği nokta olan kronik ağrı hastalığı/sendromu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla kronik ağrı artık bir bulgu olarak karşımıza çıkmaz. Artık çok boyutlu bir sendromdur. Kronik ağrıda sadece ağrı yoktur. Birlikte ağrıyı uzun süre yaşamış ve iyileşme adına umutlarını kaybetmiş, çaresiz, huzursuz, sabrı ve dayanma gücü tükenmiş, ağrı hakkında kendine has tecrübeler edinmiş kısaca duygusal, psikolojik, fiziksel ve ruhsal olarak etkilenmiş bir hasta vardır artık. Bu nedenle ağrı tedavisinin etkili ve başarılı olması için daha karmaşık bir program şeklinde yürütülmesi gerekir” şeklinde konuştu.“Psikiyatrik belirtileri artırabilir”Prof. Dr. Alıcı, kronik ağrıda hastaların fiziksel ve psikolojik olarak stresli ve sürekli rahatsızlık hissettiğini ifade ederek, “Bu durum hastada ve sevdiklerinde öfke ve hayal kırıklığına yol açabilir. Tedavide kronik ağrının fiziksel boyutları düşünülürken, ağrınızın tetiklenmesinin ve şiddetinin azaltılması için psikoterapi açısından da ağrının zihinsel ve duygusal yönlerini yönetmemiz gerekir. Böyle bir durumda kronik ağrı, bir bulgu olmaktan çıkıp artık bir sendrom haline gelmiştir ve psikiyatrik belirti birlikteliği oldukça fazladır. Karşımıza somatoform veya depresif bozukluğun bir belirtisi olarak çıkabileceği gibi bazen de fiziksel bir bozukluk olarak kişinin ruhsal dünyasında bozulmalara yol açabilmektedir. İnsanların yetiştikleri toplumun sosyal ve kültürel özelliklerine ve bireyin kişilik özelliklerine çocukluktaki yaşadığı bastırılmış ihmal edilmişlik özelliklerine göre ağrının psikolojik algılanması değişebilir. Dolayısıyla kronik ağrı ile birlikte olan psikolojik rahatsızlıklarımız depresyon, uyku bozuklukları, anksiyete bozuklukları, psikojenik ağrı bozukluğu, somatik semptom bozukluğu, konversiyon bozukluğu ve temaruz/yapay bozukluk şeklinde ortaya çıkabilir” diye konuştu.“Tedavide multidisipliner yaklaşım şart”Kronik ağrılı hastaya tedavi yaklaşımının nasıl olması gerektiğini Prof. Dr. Alıcı, şu şekilde açıkladı: “Kronik ağrılı hastanın tanı ve değerlendirmesinde olduğu gibi tedavisine de her zaman altın standart olarak kabul edilen multidisipliner bir şekilde yaklaşılmalıdır. Koordineli bir yaklaşımla, çoklu tedavileri içeren kapsamlı iyileştirme hizmeti alan kronik ağrılı hastalarda, multidispliner yaklaşımın faydası bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu altın standart yaklaşımda kronik ağrıya eşlik eden psikolojik etmenler mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Ağrı uzmanı tarafından kronik ağrının değerlendirilmesi ve tanısı konduktan sonra ağrı fiziksel olarak tedavi edilirken aynı zamanda psikolojik etmenlerin de tedavi edilmesi için hasta mutlaka psikoterapi için yönlendirilmelidir. Psikoterapi, kronik ağrı için verilen farmakolojik tedavi ve girişimsel işlemle birlikte aynı anda yapılmalıdır. Burada ağrı için verilecek ilaçlar basamak tedavisi ile uygulanmalıdır. İlk önce aspirin, naproksen ve ibuprofen gibi opioid olmayan ilaçlar daha sonra kuvvet derecelerine göre morfin benzeri ilaçları kullanılmalıdır. Hastaların beklentisi göz önüne alınmalıdır. Ancak bu beklenti ağrının tamamen ortadan kaldırılması olmasa bile azaltılması, fiziksel işlevselliğin düzeltilmesi, duygu durum ve uyku bozukluklarının düzenlenmesi, aktif başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi ve işe geri dönüşü içerir.”“Aile fertleri de tedaviye dahil edilmeli”Prof. Dr. Alıcı, en önemli temel yaklaşımın hastanın ağrısını kontrol edebileceği gerçeğini anlatmak olduğunu belirterek, “Psikoterapist tarafından hastaya bilişsel-davranışçı tedaviye erken dönemde başlanılmalıdır. Uygulanabilecek tedaviler, grup terapisi, psikososyal tedavi yöntemleri ve davranışsal yöntemler ve çeşitli psikotrop ilaçlardır. Bilişsel-davranışsal terapide olumsuz düşünceler ve ümitsizlik ortadan kaldırılır ve başa çıkma teknikleri öğretilir. Davranışsal yöntemlerde hastalara diyafram solunumu, progresif kas gevşetme, otojenik gevşeme, resim hayal etme ve düşünceyle gevşeme gibi çeşitli gevşeme stratejileri öğretilir. Ağrı ile ilgili duygusal semptomlar bilişsel-davranışçı grup terapisi ile hastaların ortak bazı problemleri çözülebilir. Kronik ağrı aile fertlerinin hepsini etkilediğinden tedavi programına dahil edilmelidir. Psikososyal tedavi yöntemleri hastanın sosyal ortamının düzenlenmesi, sosyal destek grupları oluşturulması, stresle baş etme yollarının gösterilmesi, uğraşı terapileri, ağrı konusunda hasta eğitimi ve egzersiz tedavisidir. Kronik ağrı tedavisinde psikotrop ilaçlardan antidepresanlar santral ve nöropatik ağrının değişik tiplerinde etkin olabilirler. 6-8 haftalık tedaviye rağmen yanıt alınamadığında ilave ilaç kullanmak gerekli olabilir. Pregabalin ve gabapentin gibi antikonvulzanlar da analjezik etkileri nedeniyle kullanılabilirler. Sonuç olarak; kronik ağrı tedavisinde multidisipliner tedavi yaklaşımı ile daha önce tedaviye dirençli kabul edilen hastaların bile ortalama olarak yarıya yakın kısmında önemli düzelmeler ortaya çıkartılabilmektedir. Multidisipliner tedavi ekibi içinde algolog, psikiyatrist, psikolog, nörolog, fizik tedavi uzmanı ve gerekli durumlarda ilgili diğer bilim dallarından uzmanlar bulunmalıdır. Psikiyatrist ve psikoloğun tedaviye katılması ve hastanın psikolojik durumunun tespiti; tedavi maliyetlerini, süresini, başarısını ve hastanın ve hastanın ailesinin yaşam kalitesini arttırıcı etki yapabilmektedir” ifadelerini kullandı.

YORUM YAP