Asalet denince soyun genetiği akla gelir.Ailenin büyüklüğü ve genişliği ile kıyas edilir.
Ayrıca;
Asalet,dürüstlük ve yüksek karakterle ilişkilendirilen onurlu bir niteliktir. Kişinin ahlaki değerleri, davranışları ve duruşuyla bağlantılı olarak da değerlendirilir.Kan bağının maziyle bütünleştiği aile bağlarıyla kenetlendiği durumlarda da ortaya çıkar.
Bunun eseri olarak kişiler,
asaleti ırkçılık zihniyetiyle benimseyip,ötekileştiren bir hale gelirse,o zaman kargaşa ile kin ve öfkeye sebebiyet verir.Üstünlük kavgası başlar.
Asıl asalet,takva ile dürüstlük ilkesi içinde,adalet terazisiyle hareket etmekten geçer.
Kardeşlik duygusu ile birlik ve beraberlik ruhunu yükseltir,
Rivayette;
“Sizler Hz. Âdem’in oğullarısınız. Âdem ise, topraktandır.
Bir kısım insanlar var ki, cehennem kömüründen başka bir şey olmayan adamlarla iftihar ederler, övünürler.
İşte bunlar ya bu övünmeden vazgeçerler, ya Allah nezdinde pisliği burunlarıyla yuvarlayan gübre böceklerinden daha değersiz olurlar.”
(Müsned, II, 524; Ebû Dâvud, Edeb, 120, 5116)
Müslümanların birlik ve beraberliğine zarar veren ve Kavmiyetçiliği savunan asaleti dinimiz reddetmiştir.
Hadis-i Şerfte ;
“Allahü Teâlâ, kıyamet günü bütün canlılar; mahşer yerine topladığı vakit, yakındakiler gibi uzaktakiler de aynı şekilde duyacakları bir sesle karşılaşırlar.
Bu ses, şöyledir:
‘Ey insanlar! Sizi yarattığımdan bugüne kadar, hep ben sustum da sizi dinledim. Bugün siz susunuz da beni dinleyiniz. Bugün size amellerinizin karşılığı verilecektir.
Ey insanlar!
Ben sizin aranızda bir neseb, asalet koydum; siz de kendi aranızda bir neseb tayin ettiniz. Benim koyduğum nesebi düşürdünüz ve kendi nesebinizi yücelttiniz. Ben, en şerefliniz, en çok müttakî olanınızdır, dedim. Fakat siz, buna yanaşmadınız da falanzâde, falan dediniz. İşte bugün ben de sizin koyduğunuz asaleti düşürür ve kendi koyduğum asaleti yüceltirim. Müttakîler nerede?’
Hemen müttakîler için bir sancak çekilir, onlar bu bayrağın ardına takılır, yerlerini alır ve hesapsız olarak Cennet’e girerler.”
(Taberânî –
İmam-ı Gazalî / İhya-yı Ulûmi’d Din)
Asaleti nesepte değil,
doğrulukta arayınız.
Asaleti ırkçılıkta değil,birlik ve beraberlikte bulunuz.
Asaleti,Hz.Adem’in çocukları olarak her yıl Hac’da bir araya gelen Arafat’taki kardeşlik duygusunda geliştiriniz.
Asaleti onurunuzla,haysiyet ile inancınızda yaşayınız.
Asalete bu şekilde sahip olabilirsiniz.
Üstünlük takvada ve
Hak’ka tabi olmaktan geçer.
Kafatasçılık ve ırkçı zihniyetlere yer vermemeliyiz.
Akıl ile fikirlerin imanla geliştiği geleceğe umutla bakmaya devam ediyoruz.
Asaletimizi ırkçılık zihniyetinden koruyalım.
Asîl duruşu ile asaletine sahip çıkanlara selam olsun.