‘’Hey Gidi Gençlik’’ Değişen Zamanların Aynası ve Gençlik Üzerine Düşüncelerim
Büyüklerimizden duyduğumuz ‘’Hey Gidi Gençlik’’ cümlesi, gençliğin evrimi ve içsel dönüşümü üzerine derin bir yansıma taşır. Bugünün gençliğine bakıldığında, ruhsal sorunlar, değişen alışkanlıklar, yeni dil ve müzik kültürü, hüzün, nefret ve saygısızlık gibi öğelerin ön planda olduğunu görmekteyiz. Büyüklerimizin bu endişeleri, modern gençliğin karmaşık ve değişen yapısına dayanmaktadır.
Gençliğin yapılanmasına gelince, zor gibi görünse de aslında oldukça basittir. İnsanların alışkanlıklarından vazgeçmeleri tepkilere yol açabilir. Bu nedenle, sakin bir aile ortamında büyümüş bir genç kızın gece vakti sokaklarda dolaşırken görülmesi oldukça sıra dışıdır. Fakat bu tür imkânsızlık durumları, arkadaşlık ve çevrenin etkisiyle ani bir değişime uğrayabilir.
Her bir insan, karşısındakini bir ayna gibi görerek onun her eylemini kendi ile bağdaştırır. Arkadaşlık kavramı gençler için son derece önemlidir. Arkadaş, tıkanılan dünyada açılan bir pencere gibidir. Bu pencerenin kapanmaması için insanlar elinden geleni yaparlar. Ancak, bazen gençler, kendi kanatları yaralı olsa da pencerenin sağlam olduğunu fark ederler.
Gençlik, bilinmeyene merakla yaklaşır ve bu yolda söylenen tüm sözleri reddeder. Ancak, bazen deneme yanılma yöntemini seçerler ve bu genellikle gençlerin tercih ettiği bir yöntemdir. Bu durumun temelinde, batılı hayatın cazibesi yatar. İnsan, nefsine yenik düşer ve bu durum genellikle gençleri etkiler. Nefis, sadece gençleri kullanır ve gençler, karakter analizlerini oluştururken belli dönemlerden geçerler. Bu dönemlere boş gençlik yılları da denir. Gençlik, hayata karamsar bakar, ruh sağlığını bozacak içeriklerle meşgul olur, ailelerine karşı gelir ve arkadaş ortamında öne çıkmaya çalışır.
Bu süreçte gençler, kendi kendilerine bir ütopya oluştururlar. Ancak, bir süre sonra yaptıklarının boş ve anlamsız olduğunu fark ederler. Ancak bu heyecan dolu gençlik yılları bir daha geri gelmez. Yaşlılık dönemlerinde insanlar, sallanan sandalyelerde ‘’keşkelerle’’ dolu hayatlarının ‘’ahh be’’lerini yaşarlar.
Ancak, geçmişe dönüp baktığımda genç neslin yüzünde nefret ve hüzünü gördüğüm kadar, içten gelen bir gülümsemeyi de fark ettim. Her şeye ağlamak ve ölmeyi bir çözüm olarak görmek yerine hayata gülen gözlerle bakmanın önemi üzerinde durmamız gerekiyor. Batının zifiri karanlığından bizi kurtaracak birkaç parlayan gözün yeterli olmadığını görmeliyiz.
Gençlik, toplumun temel yapı taşlarından biridir ve onlara anlayışla yaklaşmalı, doğru yolu göstermeliyiz. Her dönemin kendi zorlukları ve kendi güzellikleri olduğunu anlamak önemlidir. Geleceğimizin şekillenmesinde gençlerimizin göstereceği özveri ve sağlam adımlar büyük bir önem taşımaktadır.
Umut dolu yarınlara, sağlıkla, sevgiyle ve bilgelikle dolu bir gençlik dilerim.